Selçuk Geçer’den Şok Eden Açıklama! Dolar Yatırımcıları Dikkat
Ekonomi piyasalarının tanınan ismi Selçuk Geçer, özellikle dolar hakkında yaptığı yorumlarla milyonlarca yatırımcının sıkı takibinde. Geçmişte yaşanacak pek çok gelişmeyi önceden haber veren Geçer'in bu kez yaptığı uyarı ise doları olan vatandaşları ve yatırımcıları korkuttu.
Geçer, yeni bir krizin kapıda olduğunu söyleyerek, elinde dolar ve altın bulunan yatırımcıya neler yapması gerektiğini aktardı...
FED ve Avrupa Merkez Bankası'nın açıkladığı faiz kararlarının Türkiye'deki ekonomiyi nasıl etkileyeceği merak konusu. Milyonlarca insanın merak ettiği bu soruya ise en kapsamlı cevap ekonomist Selçuk Geçer'den geldi. Youtube kanalında yayınladığı video ile gündemi ve ekonomik piyasaları değerlendiren Geçer: "Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere de FED'in ardından 50 baz puanlık artışı gerçekleştirdi. Hatta Avrupa Merkez Bankası, Ocak ve Şubat ayında da 50 baz puan artışa gidilebileceğinin sinyallerini verdi. Dolayısıyla, görünen o ki bu hareketler pariteye yarayacak bir durum. FED tarafındaysa sıkı para politikaları devam edecek. Demek ki bütün dünyada faiz artırımları ve sıkı para politikaları devam edecek. Diğer yandan tabii ki bu etkiyle dünya endekslerinde bir gerileme gözlemlendi. Hem Asya hem de ABD borsalarında önemli düşüşler oldu." dedi.
ASGARİ ÜCRETLİ İÇİN KÖTÜ HABER
Geçer, uzun vadeli borçlanmada sıkıntı yaşayan Türk şirketlerinin kısa vadeli borçlanma yöntemine gittiğini ve yüksek maliyetlerle karşılaştığını belirterek Merkez Bankası anketinin belli olduğuna dikkat çekti. Geçer, Merkez Bankası'nın enflasyon ve dolarla ilgili yıl sonu beklentilerini aşağıya çekişini asgari ücretli için çok kötü bir haber olarak değerlendirdi.
"BANKALAR KREDİ VERMEYECEK"
Geçer, "FED faiz artırımı kararını verdi. Aralık ayı itibariyle 50 baz puanlık artırımını gerçekleştirdi. Bununla birlikte pek çok Avrupa ülkesi ve İngiltere de 50 puanlık artış gerçekleştirdi. Türkiye'de ise faiz artırılmıyor, hatta indiriliyor biliyorsunuz. Tek haneye indirilmesine rağmen Türkiye'deki faizler hala pek çok ülkedeki faizden yüksek. Diğer taraftan bakılınca Türkiye'deki politika faizleri %9, kredi faizleri ise %40'larda geziyor. Arada korkunç bir uçurum var tıpkı enflasyon ile politika faizi arasındaki makas gibi. Aynı zamanda bu makasın artması sebebiyle bankalar kredi vermekten kaçınıyor. Uzun vadeli borçlanamayan bankalar kısa vadeli borçlandığı için maliyetleri çok artıyor. Bu sebeple de kredi verirken çok fazla tereddütte kalıyorlar. Dövizi Türk Lirası'na çevirip riske girmek istemiyorlar" dedi.
"DOLAR KURU BU SEVİYELERE ÇIKACAK"
Türkiye'de bugün itibariyle dolar kurunun minimum 24 olması gerekiyor. Bunu bir tarafa koyuyorum. Öbür taraftan bir başka ayrıntıyı da kaçırıyoruz. Parite etkisiyle yükselen Euro'yu kaçırıyoruz. Eğer ki bugün Euro 20 kapısına dayandıysa doların da aslında değerinin oralara çıkacağını işaret ediyor. Çünkü bütün dalgalanmalarda dolar sabit kaldı yalnızca Euro aşağı ve yukarı hareketlenme yaptı. Doların şu an 18.65 seviyelerinde sabit tutulması gerçek değerinin bu olduğunu göstermiyor. 24 liralık bir dolar kuruna sahibiz. Bugün itibariyle enflasyon yılbaşındaki doların yanına koyulduğu noktada. Yeni yılda ise 24 lirada durması gereken dolar kuru belki 30-35 liralara koşacak.
CARİ AÇIK MİNİMUM 60 MİLAR DOLAR
Cari açık zaten biliyorsunuz minimum 60 milyar dolar olacak, diğer yandan kısa vadeli borcu da üzerine koyduğunuzda yaklaşık 250 milyar dolarlık ödenmesi gereken bir borç var. Türkiye'nin yakın vadede bunu ödeyebilme ihtimali yok. Peki Türkiye'yi yönetenler, bu ekonomiyi yönetenler bunun farkında değiller mi? Tabii ki farkındalar. Sadece şu seçimi atlatalım, borçları öteleyelim nasılsa hallederiz diye düşünüyorlar. Böyle bir ülke yönetimi olamaz.
KONUT FİYATLARI NE OLACAK?
Emlak piyasasının 15 çeyrektir daraldığını ve konut satışlarının düştüğünü ancak buna rağmen konut fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Geçer, iki veri arasında bir çelişki bulunduğunu aktardı. Geçer: "Konut satışları %34.1 oranında düştü. 3 ev satılırken artık 2 ev satılıyor. Yabancılar ev almıyor, yerliler zaten alamıyor çünkü ipotekli konut satışları %50 oranında düşmüş durumda. Reel sektör de kredi kullanamıyor ve hepsi açıklama yapıyor. Bankalar da kredi vermediklerini inkar etmiyor. Anladığınız Türkiye'de faizler tek haneye düşmüş olsa da gerçek faizler %40 seviyelerinde ve o seviyede bile bankalar kredi vermekten imtina ediyor. Tüm bu garabete rağmen konut fiyatları artıyor. Türkiye Merkez Bankası'nın açıkladığı konut fiyat verileri Ekim ayı itibariyle %188 artmış durumda. İstanbul'da %204'lük bir artış gerçekleşmiş. Ankara'da yine %200lük bir artış var. Garabetin ne kadar büyük bir boyutta olduğunu çok net şekilde gösteriyor. Konut sayıtları hiç olmasa bile demek ki konut fiyatları yükselmeye devam edecek." dedi.
ASGARİ ÜCRET VE EYT TARTIŞMALARI
Asgari ücretin 8 bin lira olması konuşuluyor. El insaf! İstanbul'da konut fiyatları ve kiralar 3'e katlanmış durumda. İstanbul'da en düşük 5 bin liraya kiralar söz konusu ve asgari ücretin 8 bin lira olması konuşuluyor. Yani asgari ücretli vatandaş kirasını, faturasını ödedikten sonra aç kalacak. Çocuğunu okula göndermeyecek, otobüse binmeyecek, herhangi bir şekilde ekstra bir harcamaya yapmayacak ve hayatta kalacak. Asgari ücret istisna bir ücret olması lazım. Toplam çalışan içerisinde Avrupa'da olduğu gibi %3-%4 asgari ücretli çalışan olmalı. Türkiye'de gelir dağılımı düzgün olmalıydı. Orta gelir seviyesi yok oldu, orta gelir seviyesinin geliri yoksulluk sınırının altına düşmüş durumda. Eğer ki bir ülkede asgari ücret ortalama gelire eşitleniyorsa bu çok vahim bir tablodur. 13 bin liranın altında asgari ücret olmaması gerekiliyorken, 8 bin liraya fit olan bir sendika söz konusu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.